Sağlık

Kalp Damar Hastalıkları

En önemli sağlık sorunlarından biri olan kalp-damar hastalıkları, genellikle Kardiyovasküler hastalık olarak isimlendirilir. Kalbi besleyen damarların tıkanmasını veya ileri derecede daralmasını ifade eder. Dünyada ve Türkiye’de yaşam kayıplarının ilk sırasında yer alır. Kalp-damar hastalıkları gelişiminde genellikle risk faktörü olarak, ailede kalp damar hastalığının bulunması yanında, fiziksel hareketsizlik, obezite, sağlıksız beslenme, olumsuz yaşam tarzının benimsenmesi, diyabet, hipertansiyon, dislipidemi (kan yağlarının bozukluğu) gibi kronik hastalıklara sahip olmak, sigara-tütün ve alkol kullanımı yer almaktadır.

Ancak risk faktörleri ile mücadele yanında erken tanı ve zamanında tedaviyle bu hastalıkların önemli ölçüde azaltılması mümkündür.

Hiperlipidemi olarak isimlendirdiğimiz kolesterol yüksekliği için ilaçla tedavi gerekliliği, sigara içmek veya yüksek tansiyon gibi bilinen risklerin ve genel sağlık durumunun tedavisini belirlemede önemli olacaktır. Zira yüksek LDL kolesterol, yüksek trigliserid veya düşük HDL kolesterol seviyeleri kalp damar hastalığına olan olumsuz etkiyi arttıracaktır.

Sigara içmek veya herhangi bir tür tütün kullanmak, kalp-damar hastalığı gelişimi için en önemli risk faktörlerinden biridir. Sigara kan pıhtılaşma riskini artırır. Sigara dumanındaki karbon monoksit nedeniyle kanda azalan oksijeni normal koşullara çıkarmak için kalp daha fazla çalışmaya zorlanmaktadır. Bu da kalp basınç hızı artışına yani hipertansiyona neden olur.

Elektronik sigara kullanımı ile kalp-damar hastalığı arasında ilişki olduğunu gösteren çalışmalar, elektronik sigaranın buharında bulunan biyoaktif nikotinin ve yıkım ürünlerinin, kalp ve damar sisteminde bir takım zararlara yol açabileceğini, dumansız tütün ile düşük nikotinli sigaraların da kalp-damar hastalığı riskini arttırdığını göstermektedir.

Sigarayı bıraktıktan kısa bir süre sonra kalp hastalığı riski düşmeye başlar. Kalp krizi riski ise sigarayı bıraktıktan bir yıl sonra önemli ölçüde azalmaktadır.

Yüksek miktarlarda alkol kullanımı, kalp kası hasarı (kardiyomiyopati), kalp ritim bozuklukları (aritmi) ve diğer kalp-damar hastalığı riskini artırabilir. Tansiyonu yükseltebilir (hipertansiyon). Aşırı alkol tüketimi ayrıca obezite, alkolizm, kanser, intihar ve kazalara neden olabilir.

Kalp ve damar sağlığını korumanın doğru yolu, diyette bulunan doymuş ve trans yağları azaltarak kolesterolü düşürmektir. Kızartılarak yapılan yiyecekleri sınırlamalı, bitkisel yağlarla yapılan yemekler ise daha çok tüketilmelidir.

Diyetle alınan günlük tuz miktarı, kan basıncı seviyesinin ve tüm kalp ve damar hastalıkları riskinin önemli bir belirleyicisidir. Tuz alımındaki orta dereceli bir azalmanın bile kan basıncına olumlu etkisi büyüktür. Sağlıklı bir diyet, taze sebze ve meyveler, tüm tahıllar ve bakliyatlar, fındık, badem gibi yağlı tohumlar, tavuk, hindi gibi kümes hayvanları ve balık içermelidir.

Fizik aktivite ve egzersizler sağlık için özellikle kalp damar sistemi için önemlidir. Fiziksel aktivite enerji dengesi sağlamada (metabolizma hızı) ve kilo kontrolünde önemlidir. İdeal kiloda olmak ve ideal kiloyu korumak için fiziksel aktivite yapabilmek, gereksiz kalorili gıdalardan kaçınmak ve sağlıklı beslenmeyi sürdürmek önemlidir. İdeal kilonun belirlenmesi için vücut kitle indeksinden (VKİ) faydalanılır. Küçük bir kilo kaybı bile, trigliserit ve kan şekerinin düşmesine, diyabet riskinin, kan basıncı ve kan kolesterol seviyesinin azalmasına yardımcı olabilir. Ayrıca fiziksel aktivite ile damar içi yapıların korunması ve düzeltilmesi yanında koroner kalp hastalıklarından ölüm ve tüm kalp ve damar hastalıkları riski azaltılabilir.

Yeterli ve kaliteli bir uyku ve stres kontrolü, sağlıklı yaşamın önemli bir parçasıdır. Çünkü iyi bir uyku vücudun dinlenmesi için gereklidir. Yeterince uyuyamayan insanlarda stres, obezite, yüksek tansiyon, kalp krizi, diyabet ve depresyon daha sık görülmektedir.

Kalp ve damar hastalıklarından korunmak için her şeyden önce risklerin farkında olmak gerekir. Bunun için Gülümseyin. Sevdiklerinize zaman ayırın.

Yardım edin. Planlı olun. Her gün fiziksel aktivitenizi yapın. Kötü alışkanlıklardan uzak durun ve değişime açık olun….

Sağlıklı Günler diliyorum.

Prof. Dr. Seyhan Ersan